Buradasınız
TURHAN ACAR'A MEKTUP
Hazret-i Peygamber'in Danimarka'da yayınlanan ve kendisine izâfe edilen kerih karikatürler dolayısıyla, aşağıdaki mesajıyla gruptan ayrılan muhterem kardeşimizin hassasiyetine sağır kalmak mümkün değil.
Galatasaray'dan yetişenlerin farklı îtikadlara, tavırlara, hayat felsefelerine, davranış biçimlerine sâhip olmaları fevkalâde doğaldır. Ama, 1) kişisel hassasiyetlerimizi ve 2) bizleri biribirlerimize bağlayan muhabbet bağlarını hiçe sayarak, bir çeşit nefsânî "défi" (meydan okuma) şeklinde umursamayan bir duygusuzlukla, çıkmış olan nifâkı başkalarına da ulaştırmak ya da en azından böyle bir görüntü vermek câmiamız için ne isâbetlidir; ne doğrudur; ve ne de vahdetimize katkıda bulunan bir tavırdır.
Galatasaray Lisesi'nde hocalarımızın bizlere öğrettikleri iki fransız atasözü de: 1) "Dis-moi qui tu hantes, je te dirai qui tu es"[1] ve 2) "Qui se ressemblent, se rassemblent"[2] idi.
Bu durum muvâcehesinde ben de: 1) bu gibi münâsebetsizliklerin beni yaralamasına, ve 2) müelliflerine "gönül koyma" tuzağına düşmeme fırsat kalmasın diye, üzülerek, bu gruptan ayrılma kararı vermiş bulunuyorum.
Cenâb-ı Hakk'dan niyâzım muhterem kardeşlerimin iz'anlarını, fehâmetlerini, idrâklerini, temyizlerini, betlerini bereketlerini, feyizlerini arttırması ve umurlarını hayra tebdîl etmesidir.
Bütün kardeşlerime muhabbetlerimle ve hayr dualarımla...
[1] "Dis-moi qui tu hantes, je te dirai qui tu es": Kiminle düşüp kalktığını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
[2] "Qui se ressemblent, se rassemblent": Biribirlerine benzeyenler bir araya gelirler.