Buradasınız
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANINA ORTAK MEKTUP
Ankara, 12 Nisan
2000
Sayın Cumhur ERSÜMER
Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanı
A n k a r a
Muhterem
Bakanımız,
1. Aşağıda imzâları bulunan bizler,
Zât-ı Âlî'nizin danışmanı ve Nükleer Santral Projesi Koordinatörü Prof.Dr. Ahmet
Bayülken ve hâlen TEAŞ Genel Müdürü danışmanı olan Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre,
son 6 (altı) Hükûmet'in Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanları'na hizmet vermiş;
Akkuyu Nükleer Santral Projesi İhâle Şartnâmesi'nin (sonradan TEAŞ üst yönetimi tarafından
bozulan santralin üst enerji sınırı hâriç) bugünkü şeklini rahmetli
Prof.Dr.h.c. Nejat Aybers ile birlikte hazırlamış; ve en son versiyonunu Eylûl
1999'da takdim etmiş olduğumuz Gizli kayıtlı "Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi
Değerlendirme Komisyonları" Raporlarını, ve Muhâlefet Şerhlerini DEĞERLENDİRME
RAPORU'nu hazırlayıp Zât-ı Âlî'nize ve TEAŞ Genel Müdürü'ne takdîm etmiş
bulunuyoruz.
2. Söz konusu Raporumuz'da, Akkuyu
Nükleer Santrali İhâlesine katılmış olan 3 firmanın takdîm etmiş oldukları elli
küsur klâsörün tümünü gözden geçirdikten sonra:
- Tekliflerin İhâle Şartnâmesi'ne ne
dereceye kadar uymakta olduklarını ortaya koymuş, ve
- Nükleer Santraller Dairesi'nde
yapılan değerlendirmelerin: 1) ne dereceye kadar objektif ve 2) İhâle
Şartnâmesi'nin vaz etmiş olduğu prensiplere ne dereceye kadar uygun olup
olmadıklarını teşhis ve tesbit etmiş bulunuyoruz.
İhâlenin değerlendirmesinde,
nükleer mühendislik konusunda toplam 73 yıllık bir bilgi, görgü ve deneyimi
temsil eden ikimiz bu meseleye: 1) hissî olarak değil, 2) tamâmen
objektif ve bilimsel bir biçimde yaklaşmış; ve 3) değerlendirmemizin mihenk taşı olarak da yalnızca tekliflerin İhâle Şartnâmesi'ne
uyumlarını esas almış bulunmaktayız.
3. Bu incelemelerimiz
esnâsında:
olsun diye tutulmuş olan Empresarios Agrupados danışman firmasının (EA'nın)
açıkça NPI firmasını empoze etmeğe çalıştığını,
gerekse değerlendirme kurullarında yeni istihdam edilen elemanların: A) kritik
düşünceden yoksun olduklarını, B) bundan dolayı sorumluluk yüklenecek
olgunlukları bulunmadığını, ve C) bu acemiliklerini örtebilmek için de çâreyi kayıtsız şartsız EA'ya
teslimiyette bulduklarını,
olduğunda:
- 12 kredi niyet mektubundan on
tanesinin Eximbank te'yidinin bulunmadığını; yâni İhâle Şartnâmesi'nin olmazsa olmaz bir şart
olarak derpiş ettiği, teklifle birlikte takdîm edilmiş olması gereken
%100 lük kredi paketinin temsil ettiği meblâğın yaklaşık %90'ının mevcûd
olmadığı,
- Bu santral tasarımının: A) tip, B)
büyüklük ve C) fiziksel parametreler açısından Referans Santrali olarak takdîm
edilmiş olan Neckarwest-heim-2[1] ile hiç bir alâkası olmayan yeni bir prototip tasarım
olduğunu,
- Bu tasarımın fizikman mevcûd
olmadığını,
- Hattâ bu tasarımın tamamlanmış
dahi olmadığını,
- Bu tasarımın Alman Lisans
Otoritesi'nden lisans almamış olduğunu,
- Teklifin enterkonnekte şebeke ile
de yedekleme açısından da uyumsuz olduğunu,
- İhâle Şartnâmesi'ni yüzlerce
noktada ihlâl ettiğini,
- "Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi"
Anahtar teslimi bir ihâle olmasına rağmen NPI firmasının santralin yakıtını
temin etmediğini ve bunun TEAŞ ile başka bir firma arasında halledilmesi
gerektiğini ifâde etmiş olduğunu,
- NPI'ın İhâle açılış fiyatını ucuz
göstermek için nükleer santralin olmazsa olmaz bir sürü aksâmını opsiyon olarak
göstermiş olduğunu ve bunların da İhâle Şartnâmesi gereği yüklenmesi gereken ama
sarf-ı nazar etmek istediği diğer masraflarla birlikte (kuruşlandı-rılabildiği kadarıyla) 1.172.981.196,- ABD$ tuttuğunu yâni
NPI Konsorsiyumu'nun açılış fiyatı olarak verdiği 2.408.659.103,- ABD$
tutarındaki fiktif fiyatın gerçeğinin aslında 3.653.640.199,- ABD$
olduğunu,
- NPI'ın teklifindeki net para
akışının geçici olduğunu ve kesin durumu sözleşme müzâkerelerinde takdîm
edeceğini beyân etmiş olduğunu ve bu yüzden de kesin olmayan net nakit akışı
sebebiyle birim üretim mâliyeti hesabını yapmanın zâten mümkün
olmadığını,
- NPI'ın partönerlerinden Siemens'in
Arjantin'de Atucha-2 nükleer santralini 19 yıldır, ve Brezilya'da da Angra-2
nükleer santralini 24 yıldır tamamlayamamış olmak bakımından kötü bir sicile
sâhip bulunduğunu,
tesbit ettiğimiz
gibi,
açıldığı 15 Ekim 1997 günü NPI'ın mûteber bir yabancı bankanın kontrgarantisine
müstenid mûteber bir türk bankasından alınmış bir geçici teminat mektubu takdîm
etmemiş olmasına rağmen, NPI'ın mûteber bir geçeci teminat mektubu vermiş
olduğunun TEAŞ İhâle Komisyonunca ilân edilmiş, buna dayanarak NPI'ın diğer
teklif zarfları açılmış ve NPI'a diğer teklif sâhiplerinin aleyhine, gizlice 15 gün ek bir mühlet
verilmiş olduğunu; ve kezâ, İhâle'nin öngördüğü gibi, kredi paketinin yetkili
Eximbank'ların te'yidleriyle mücehhez olması gerekirken 12 banka niyet
mektubundan meblâğ olarak önerilen Eximbank kaynaklı finansman mikdârının
yaklaşık %90'ına yakın mikdârını temsil eden 10 (on) aded te'yid mektubunun
bulunmadığının anlaşılmasına rağmen TEAŞ üst yönetiminin NPI firmasına
ayrıcalıklar tanıyarak İhâle'nin adâletini ihlâl etmiş olduğunu da hem Danışman
sıfatımızla yazdığımız yazılarda ve hem de sözü geçen 220 sayfalık raporumuzda
tesbit ederek Zât-ı Âlî'nizin dikkatine takdîm etmiştik.
tanımış olduğu bu ayrıcalıkların ve sanki bunlar hiç olmamış gibi fütursuzca
hareket edilmiş olmanın hukûkî teriminin "Akkuyu Nükleer Santral İhâlesine Fesad
Karıştırmak" olduğunu, emîn olunuz ki, pekçok kimse hem de haklı olarak
düşünecektir. Bu husûsu bir kere daha Danışman ve konuya bihakkın vâkıf sâde vatandaşlar olarak bilgilerinize arz
etmeyi: 1) mânevî bir borç
ve 2) bilhassa Ülkemiz menfaatleri yönünden dehayatî ve zarûrî bir görev olarak değerlendirmekteyiz.
Rapor'umuzda yapmış olduğumuz değerlendirmede bizlerin: 1) NPI'ın teklifinin,
pekçok yönlerden dürüst bir teklif değil, aksine Türkiyenin aleyhine bir teklif
olması ve İhâle Şartnâmesi'nin "olmazsa olmaz!" hükümlerinin yerine
getirilmemiş olması dolayısıyla hiç dikkate alınmamasını önermiş olduğumuzu, ve
2) AECL ile Westinghouse'ın ciddî teklifler olmasına, ve ayrıca Westinghouse'ın
%4 civârında zenginleştirilmiş yakıtının kullanıldıktan sonra bile hâlâ %1,2
oranında bir zenginleştirme ihtivâ etmesi dolayısıyla bunun gerekli fiziksel ve
kimyasal işlemlerden sonra bir kere daha fakat bu sefer AECL'in teklifi olan
CANDU 6'da kullanılabileceğine dikkati çekerek: 1)
hem AECL'in ve hem de Westinghouse'ın seçilmesinin ve 2) derhâl sözleşme
görüşmelerine dâvet edilmesinin isâbetli olacağını önermiş olduğumuzu
hatırlamanız gerekir.
Basın'dan öğrendiğimize göre, TEAŞ
Yönetim Kurulu ise NPI'ın lehine almış olduğu kararı tam açıklayacağı sırada bu
girişim Başbakan Yardımcısı sayın Hüsamettin Özkan'ın müdâhalesiyle şimdilik
akim kalmış bulunmaktadır.
NPI'ın teklifinin Türkiye'nin aleyhine ve İhâle Şartnamesine uymayan bir teklif
olduğunu bir tarafa bıraksanız bile: 1) Federal Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder'in Akkuyu Nükleer Santrali için Türkiye'ye hiç bir kredi
vermeyeceklerini ve hiç bir yardımda bulunmayacaklarını defaatle Reuter Ajansı
aracılığıyla beyân etmesine, 2) Schröder'in beyânının bizim televizyon
kanallarımızda ve Basın'da da yansımasına rağmen ve 3) bu husus hem Zât-ı
Âlî'nizin ve hem de TEAŞ Genel Müdürü'nün dikkatine yazılı ve müdellel olarak
tarafımızdan takdîm edilmiş olmasına rağmen: A) TEAŞ'ın üst yönetiminin hâlâ
ısrarla NPI'a Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi'ni kazandırmak için çok özel bir
gayret sarfetmesindeki motivasyonu da, 2) Enerji Bakanlığı'nın sanki bütün
kontrol ve müdâhale yetkisinden vaz geçmişçesine olaya seyirci kalmasındaki
hikmeti de anlayamamanın üzüntüsü içinde olduğumuza itimat buyurmanızı istirham
ederiz.
yıllardır istihdam edilen, Nükleer Mühendislik konusunda ülkenin en deneyimli
iki Nükleer Mühendis uzmanının son iki yılda istihdam edildikleri makamlara
takdim etmiş oldukları toplam 100 kadar rapordaki ve de özellikle kendilerinden
bililtizam taleb edilmiş olan "Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi
Değerlendirme Komisyonları" Raporlarını, ve Muhâlefet Şerhlerini DEĞERLENDİRME
RAPORU'ndaki ikazlarından hiç birinin bu makamlar tarafından dikkate
alınmamış olması, Zât-ı Âlî'nize de biraz tuhaf gelmiyor mu acaba Muhterem
Bakanımız?
rağmen TEAŞ Genel Müdürü tarafından Nükleer Santraller Dairesi'ndeki
bazı elemanlara verilmiş bulunmaktadır. Öğrenebildiğimiz kadarıyla henüz daha
Basın'a düşmemiş olan raporumuz bazı firmalara ve bazı şahıslara da bu yolla
ulaşmış bulunmaktadır. Internet ortamında Nükleer Santraller Dairesi'nin bazı
elemanları da, sanki bu Raporumuz kendilerinin hayat damarını kesmiş gibi,
bizlere bu yüzden alenen hakāret ve tehditler
yağdırmaktadır.
Bu hakāret ve tehditlerin sebebini
idrâk edememek de bizleri mütessir etmektedir. Bunlar: 1) hem TEAŞ Genel
Müdürü'nün ve 2) hem de Zât-ı Âlî'nizin dikkatine tarafımızdan takdîm edilmişti.
Ama ne yazıktır ki bu fiillere karşı bugüne kadar herhangi bir idarî ve hukukî
incelemenin ve gerekli yaptırımların uygulanması cihetine gidilmemiş olduğunu ve
dolayısıyla bu zevâtın tehdit ve küfürlerinde bir azalma görülmediğini hayretle
ve esefle müşâhede ve tesbit etmiş bulunmaktayız.
8. Muhterem
Bakanımız,
Gizli kayıtlı"Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi
Değerlendirme Komisyonları" Raporlarını, ve Muhâlefet Şerhlerini DEĞERLENDİRME
RAPORU'muz bizden resmen taleb edilmiş ve: 1) Zât-ı Âlî'nize ve (TEAŞ Genel Müdürü'nün talebi üzerine de
altısı Yönetim Kurulu üyelerine ve biri de Gen.Müd.Yard. Budak Dilli için olmak
üzere Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre'nin 22 Eylûl 1999 gün ve AYÖ/GM/NSİ-46 sayılı
yazısı ile ve TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi'nin, Prof. Özemre'nin ve Özel
Kalem Müdür Yardımcısı Çiğdem Ödöl'ün imzâlarını hâvi 22.9.1999 tarihli bir
Teslim Tutanağı karşılığında) 2) TEAŞ Genel Müdürü'ne teslim
edilmiştir.
kimse keenlemyekûn addedemez ve bu Rapor hiç bir çuvala da
sığmaz
.
Bu Rapor 26-27 Ağustos 1999
târihlerinde Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre'nin TEAŞ Yönetim Kurulu huzurunda söz
konusu raporun muhtevâsını takdîm eden konuşmasında NPI aleyhine bulguların
ortaya konulması üzerine TEAŞ üst yönetimi tarafından hukûken yok
sayılmıştır.
Ve bu Rapor bizzat TEAŞ Genel
Müdürü Muzaffer Selvi tarafından, Rapor'un aslî muhataplarının dışındaki
kimselere de dağıtılmış bulunmaktadır. Bunun sonucunda Rapo-rumuz'un gizlilik vasfının fiilen ortadan kaldırılmış
olması dolayısıyla bizler de ilmî haysiyet ve vekārından ödün vermeyen
bilim adamları olarak bu Raporumuz'un muhtevâsını:
- Bütün Türkiye üniversitelerin
ilgili bölümlerinde,
- Internet
ortamında,
- Gerekli diğer bütün karar
mekanizmalarının nezdinde, ve
- Medya'da
hakkımızın doğmuş olduğuna inanıyor
ve, her zaman şâhidi olduğumuzengin hoşgörünüze sığınarak, Zât-ı Âlî'nizin Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi'ni
dirâyet ve selâbetle ikmâl ettirebilmeniz ümidi ve niyâzıyla hürmet ve
muhabbetlerimizi te'yid ediyoruz, Efendim.
Yüksel ÖZEMRE