Buradasınız
TURGUT ÇULPAN EFENDİ HAZRETLERİ
31 Temmuz 2005
TURGUT
Üsküdar'da Turgut Çulpan,
Ömrü geçti olmaksızın hiç kimseyle
Müntesibdi aileden Sandıkçı
Müstesnâydı muhabbeti dostuna,
Ekserîsi dostlarının zâhirine
Sûretiyle hâzâ celâl, sîretiyle
"Ümmî Sinân İrşâdı"na ma'nâda oldu
Esrârını izhârdan da sürekli etti
Kolay mıdır, bir dervişe, Üveysî
Esrârını ketmederken ifşâya kalsa
Cezbesi de bahşederdi ona bir
Bankacılık, bundan nâşî, oldu emin
Tasavvufî meclislerin kuşkusuz
Teşrîfât-ı tarîkatın mahzeni,
Ârif, lâtîf bir zât idi; nâfiz ve
Anlayana, eş'arıyla sırrını eder
Nûrun Nûr'a gark olması ona zâten
Bundan nâşî olamazdı mevt dahî bir
Rıhlet etti bu âlemden, bu nûrânî
Olmuş idi, ba'de-l Mi'râc, zâten
TURGUT
ÇULPAN EFENDİ HAZRETLERİ
Üsküdar'da Turgut Çulpan,
halvetiyyü-l melâmî,
Ömrü geçti olmaksızın hiç kimseyle
avâmî.
Müntesibdi aileden Sandıkçı
Dergâh'ına,
Müstesnâydı muhabbeti dostuna,
âgâhına.
Ekserîsi dostlarının zâhirine
aldandı;
Sûretiyle hâzâ celâl, sîretiyle
baldandı.
"Ümmî Sinân İrşâdı"na ma'nâda oldu
mazhar.
Esrârını izhârdan da sürekli etti
hazer.
Kolay mıdır, bir dervişe, Üveysî
meşreb olmak,
Esrârını ketmederken ifşâya kalsa
ramak?
Cezbesi de bahşederdi ona bir
başka revnâk;
Bankacılık, bundan nâşî, oldu emin
sığınak.
Tasavvufî meclislerin kuşkusuz
goncasıydı;
Teşrîfât-ı tarîkatın mahzeni,
hocasıydı.
Ârif, lâtîf bir zât idi; nâfiz ve
hem de fehhâm;
Anlayana, eş'arıyla sırrını eder
ilhâm;
Nûrun Nûr'a gark olması ona zâten
âşinâ.
Bundan nâşî olamazdı mevt dahî bir
istisnâ.
Rıhlet etti bu âlemden, bu nûrânî
sırlı zât;
Olmuş idi, ba'de-l Mi'râc, zâten
kayıttan âzat.