Buradasınız

EY KÂZİB-İ NÂ EDEB


İstanbul'da millî bir kurumun

başına gelip de orasını bir daha

ayağa kalkamayacak şekilde berbad

etmiş olan sarhoş birine duyulan reaksiyon dolayısıyla

yazılmıştır.





EY KÂZİB-İ NÂ EDEB


Ey kâzib-i nâ edeb1,

ey mahmûr-i lâ idrâk2!

Ey nefsinin hammâli kelb-i zulm

alâ Etrâk3!

Ey reisü-l efârit4,

ey beşer sûret ahrak5!

Ey sekrân-ı sükârâ6,

ey muhibb-i bed eşrâk7!

Senle harâmîlerin hepsi de cem'i

zerrâk8;

Mahkeme-i Kübrâ'da, hakkınızdaki

evrâk.



(23 Kasım

1983)







[1]Kâzib-i nâ edeb: edebsiz

yalancı.

[2]Mahmûr-i lâ idrâk: idrâksiz

sarhoş.

[3]Kelb-i zulm alâ Etrâk: Türklere

karşı zulüm köpeği.

[4]Reisü-l efârit: ifritlerin

başkanı.

[5]Beşer sûret ahrak: İnsan

görünümlü aptal.

[6]Sekrân-ı sükârâ: sarhoşların

sarhoşu.

[7]Bed eşrâk: kötü

arkadaşlar.

[8]Zerrâk: çok müraî, iki

yüzlü.

Tasarım & Geliştirme | kerataif